29 Eylül 2007 Cumartesi

İnanç Turizmi

LYCOS (ÇÜRÜKSU) VADİSİ TARİHİ
Eldeki Arkeolojik veriler Lycos vadisinde ilk yerleşim izlerine, Kalkolitik (Bakırçağı) çağdan (M.Ö.5500-3000) itibaren rastlanıldığını göstermektedir. Bölge coğrafyası içinde yer alan Çivril-Beycesultan höyükte, 1954-1959 yılları arasında ıngiliz Arkeoloji Enstitüsü`nün yaptığı kazılarda, Batı Anadolu Kalkolitiği için çok güzel örnekler ele geçmiş olup, bunlar Anadolu tarihi için önemli belgelerdir. Bugün Beycesultan eserleri Hierapolis Arkeoloji müzesinde sergilenmektedir.

ST.PHİLİPPUS MARTYRİUMU(Pamukkale):
St. Philippus kutsal alanı, şehrin en üst noktasındaki tepe üzerinde yer almaktadır. Bu haliyle ve heybetiyle Hıristiyanlığın Hierapolis`deki hakimiyetini sembolize eder. Yapının mükemmel dizaynı, mimarının Constantinapolis (ıstanbul)'den olduğunu göstermektedir. Martyrium, 20mx20m'lik bir kareyi teşkil eden oktoganal (sekizgen) planlıdır. Yapı, odaların sıralandığı, dört yönde girişi olan mekan içinde, merkezde sekizgen kasnaklı kubbe ve bundan ayrılan dikdörtgen sekiz odadan oluşan kompleksten meydana gelmiştir. Ortada yer alan 20 metre çapındaki mekanın üstü, ahşap çatı üzerine kurşun levha ile kaplanmış bir kubbe ile örtülmüştür. Köşegen eksende yer alan odalar, üçgen avlulara bakarlar. Sekiz ışınsal oda, aralarında her iki yönde uzanan koridorlar aracılığıyla bağlantılıdırlar ve her bir plaster içine, üçü apsisli yedi kenarı olan, küçük ibadet mekanları açılmıştır. Bu küçük mekanlar yapı bağlamından ayrı tutulmuş, belki de buraları tek başına ibadet etmek isteyenler içindir. Büyük dikdörtgen mekanlar sekizgen merkez çekirdeğe, uçlarda yer alan traverten taşından gömme ayaklar ve yine sekizgen olan mermer plintheler üstündeki, mermer ara sütunlarla taşınan üç arkad aracılığı ile açılırlar. Sütunların üzerindeki kompozit başlıklar da mermerdendir. Batı ve güney kenarlarda yer alan çevre odaları, buraya dinsel amaç için gelen ziyaretçilerin barınmalarına ayrılmıştır.

TRİPOLİS ( Buldan )
Buldan ilçe merkezine 16 km. uzaklıkta Yenicekent Kasabası yakınında ve Büyük Menderes Vadisi'ndeki engin bir ovanın kuzeyindeki dağın eteğinde kurulmuştur. Hıristiyanlığın yayılış devrinde önemi artmış ve piskoposluk merkezi haline gelmiştir.

Colossae
Denizli ilnin 25 km doğusunda, Honaz ilçesinin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. Denizli-Ankara karayolunun 16.km' sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden karayolu Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz(cadmos) dağının kuzeyinde Aksu çayının kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir.
Ksenephon'a göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir.Strabon “Colossae'lerinde koyunlarından yararlandıklarını ve koyunlarının rengi kentin ismini taşımakta”bildirmektedir.Yine antik yazarlardan Heradot Pers kralı Kserkses İ.Ö.480 yılındaki Anadoluya yaptığı büyük seferinde ordularıyla Colassae'de konakladığını bildirmektedir.
Pers egemenliğinde de en parlak çağlarını yaşamıştır. M.Ö.II.yy.dan itibaren Hierapolis ve Laodikeia'nın kurulmasıyla önemini yitirmiştir. M.S.l.yy. başlarında Laodikeia ile birlikte yüncülük ve dokumacılıkta çok gelişmiştir. M.S.l.yy. Neron döneminde meydana gelen depremle harap olmuştur. Geç Roma döneminde Hierapolis ve Laodikeia'ya göçler nedeni ile köy hüviyetine bürünmüştür. M.S. 692-787 yıllarında şimdiki Honaz ilçe merkezinin bulunduğu yerde Chonae adıyla kurulan kent deprem nedeni ile tamamen terk edilmiştir. Chonae kentinde St. Micheal kilisesinin bulunduğunu eski kaynaklardan öğrenmekteyiz. Osmanlı dönemine ait bir kale kalıntısı mevcuttur.
Colossae antik kentinin kalıntılarına, Akropol olan, höyük tepesi ile çevresindeki arazilerde rastlanmaktadır. Höyüğün kuzeyindeki bölgede kayaya oyulmuş oda ve ev tipi mezarlar bulunmaktadır.

LAODİKYA ( Eskihisar )
Denizli'nin 6 km. kuzeybatısındaki Eskihisar Köyü yakınlarındadır. şehir Hristiyanlığın yayılma devrinde dini merkez haline gelmiş, Anadolu da kurulan 7 Apokaliss kiliselerinden biri de Laodikya'da yapılmıştır. Hıristiyanlığın devrinde Frigya'nın Metropolisi olmuştur.

HERAKLEİA SALBACE ( Tavas )
Denizli ili, Tavas ilçesinin 10 km. kuzeybatısında bulunan Vakıf Köyü sınırları içindedir. Herakleia ile Aphrodisias'ı Küçük Tmelos'u (Kırpınar Çayı) doğal sınır olarak ayırmaktadır. Her iki kentin de tanrısı Nehir Tanrısı Tmelos'dur. Herakleia, batısında Aphrodisias , güneyınde Apollonia ve Tabea, güneydoğusunda Sebastapolis ve Kidromos ile çağdaş bir kent durumundadır. Bizans döneminde kentte kiliselerin mevcudiyeti bilinmektedir.

APOLLON LERMONOS TAPINAĞI ( Çal )
Bahadınlar Köyü'ne 4 km. uzaklıktadır. Menderes Vadisine uzanan tepenin ortasında bulunan tapınak dikdörtgen planlıdır. Yapının temelleri Hellenistik, üst bölümleri ise Roma dönemine aittir. Hieron'da da bulunan heykel kaidelerindeki yazıtlardan buranın çok önemli bir kültür merkezi olduğu anlaşılmaktadır

ATTUDA ( Hisarköy )
İlimiz,Sarayköy ilçesi sınırları içerisinde,ilçenin yaklaşık 17 km. güneybatısında yer almaktadır. Antik kaynaklarda Attuda'da Men kültü olduğu, bu tanrıya ait tapınak yapılarak tapınıldığı, tapınak içinde at üzerinde Tanrı Men'e ait heykel bulunduğu yazılmaktadır. Ayrıca Zeus, Apollon, Dionysos ve Asklepios heykelleri ile Artemis Anaitis kültüründe Attuda'da bulunduğunu antik kaynaklar yazar.Attuda'da ana tanrıça da büyük tapım görmüştür. Bizans döneminde de kentte bir kilisenin mevcudiyeti bilinmektedir.

Servergazi Türbesi ( Yeşilköy )
Merkez ilçeye bağlı Yeşilköy yakınındadır. Türbenin 1210 yılında Denizli'nin fethi sırasında, Mehmet Gazi ile şehit olan Selçuklu komutanı Servergazi'ye ait olduğu bilinmektedir.

CAMİLER
Acıpayam Yazır Cami :
Cami giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre ; Hacı Ömer Efendi adında bir zat tarafından 1801 yılında yaptırılmıştır. Derinlemesine dikdörtgen olan cami , altısı müstakil olmak üzere on adet ahşap sütun ile mihrap arkasında üç sahına ayrılmıştır. Cami mimari ve süsleme özellikleri ile 12. Y.Y. Selçuklu ağaç direkli camilerini hatırlatmaktadır. Süslemesi bakımından oldukça zengin ve değişik bir durum gösteren caminin duvarları içeride üç sıra panolar halinde resimlerle süslenmiştir.

Boğaziçi Cami :
Selçuklular döneminde yapılan bu cami , Baklan ilçesi Boğaziçi Kasabasındadır. Ağaç direkli camilerdendir. Süslemesi bakımından oldukça zengin ve değişik ağaç motifleri görülmektedir. Cami duvarları panolar halinde resimlerle süslenmiştir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

http://www.tarihiyerlerimiz.blogspot.com/

TÜRKİYENİN TARİHİ YERLERİ VE ESERLERİ YEREBATAN SARNICI BEYLERBEYİ SARAYI BALIKLI GÖL ARTEMİS TAPINAĞI MISIR PRAMİTLARİ UYGUR ALF. ...